Dünya genelinde tarımsal üretimde kullanılan kimyasallar nedeniyle artarak devam eden çevresel ve sağlık sorunları gibi nedenlerle organik tarım üretimi ve tüketimi her geçen gün artmaktadır. Organik tarım ürünlerinin üretimi konusunda büyük bir sorun olmamakla beraber, organik ürünlerin pazarlanmasında sorunlar yaşanmaktadır. Bugüne kadar organik ürünlerin üretimi konusu bir çok yönü ile tartışılmış ve hatta yapılan yayınlara baktığımız zaman da bu çalışmaların üretim konusunda olduğu ve pazarlama boyutunun ihmal edildiğini görmekteyiz. Ülkemizde olduğu gibi Dünyada da organik ürünler konusunda bilgi sahibi olan ve tüketen tüketici sayısı sınırlı sayıdadır. Daha henüz geniş tüketici kitlelerine ulaşılabilmiş değildir. Bunun en önemli nedenlerinden biri yukarıda da kısaca değinildiği gibi organik ürünlerin pazarlanması konusuna (fiyatlama, dağıtım, ambalajlama, taşıma ve tüketicilere yönelik bilgilendirme faaliyetleri) yeterince önem verilmemesindendir. Organik tarım ürünlerinin üretim ve pazarlama faaliyetlerini birbirinden ayrı ve bağımsız olarak düşünmek mümkün değildir. Fakat üretim faaliyetlerini pazarlama yönlendirmelidir. Yani pazardan elde edilen bilgiler doğrultusunda üretim yapılmalıdır. Organik tarım ürünleri pazarı özellikle gelişmiş ülkelerde ve buna paralel olarak ülkemizde de hızla büyümektedir. Bu pazarın büyümesinde en önemli etken ise tüketici talepleridir. Tüketicilerin eğitim ve gelir seviyesinin yükselmesine paralel olarak bilinç düzeyi yükselmekte ve böylece organik ürün talebi de artmaktadır. Bu gelişmeye uygun olarak ülkeler ve firmalar organik ürünün üretimi, çeşidi, fiyatı ve tüketiciye ulaştırılması gibi konularda stratejiler geliştirmelidirler. Organik tarımın esasını oluşturan çevreye ve insan sağlığına uygun hareket etme anlayışı, sadece üretim aşamasında değil, ürünün pazarlanmasının her aşamasında (toplama, depolama, ambalajlama, taşıma vb.) geçerlidir ve gereklidir. iv ( Organik ürünlerin üretimi, konvansiyonel ürünlerin üretimi ile farklılık göstermektedir. Bu farklılıktan dolayıdır ki pazarlama faaliyetleri de farklı olmak durumundadır. Bu nedenle organik ürünlerin pazarlanmasının kendine has özellikleri ve yöntemleri vardır. Bu çalışına bunu ortaya koymaya yöneliktir ve ülkemizde bu alanda yapılan ilk çalışmalardan biridir. 2005 yılında GAP Girişimci Destekleme Merkezlerinin desteği ile yapmış olduğum bir çalışına' bu çalışmanın temelini oluşturmaktadır. Bu alanda yapılan ilk çalışına olması ve özellikle ülkemizde organik ürünlerle ilgili sağlıklı verilere ulaşmanın zorluğu da dikkate alınırsa çalışmada mutlaka eksiklikler ve hatalar vardır diye düşünüyorum. O nedenle okuyuculardan bu konuda katkı ve destek bekliyorum. Bu katkı ve destekler bundan sonraki baskıların daha iyi olması açısından çok önemlidir. Dünyada ve Ülkemiz'de üretim ve tüketimi hızla artan organik ürünler pazarı, bu alanda çalışanlara yardımcı olacağı düşünülen bu kitap, akademik olduğu kadar, uygulamacılara yani işletme yöneticileri ile pazarlama çalışanlarına da yöneliktir. Kitap dört bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde organik tarım ve organik tarımın temel ilkeleri, avantaj ve dezavantajları ele alınmıştır. İkinci bölümde, organik ürünler pazarları ve gelişme potansiyelleri ve Global düzeyde ve Türkiye açısından organik ürün pazarlarını etkileyen faktörler incelenmiştir. Üçüncü bölümde, organik ürünlerin pazarlanması; üretim, fiyat, dağıtım, tutundurma, ambalajlama, etiketleme, taşıma vs. açılarından ele alınmış ve son bölümde ise, organik ürünler pazarının Türkiye açısından SWOT analizi ve pazarın çekicilik analizi yapılmıştır. Bu çalışmanın yayına hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederim. Yrd. Doç. Dr. Mehmet MARANGOZ ıneh ınetmarangoz48@yahoo.com Ocak-2008 Biga/ÇANAKKALE.