"Tarihsel bir perspektiften bakildiginda, krizler arasi zaman araliginin siklastigi gorulur. Zaman araligi gittikce daralan krizler gercekligin yeniden uretiminde problemler yarattigi olcude, gerceklige ait dusuncelerin (teorilerin) de krize girmesine neden oluyor. Bu durum, kavramsal/kuramsal alanda tamamen kopus olanagi yaratmasa bile, en azindan bir onceki konuma mesafe koyma olanagi sagliyor. Bu mesafe iki anlama gelebilir. Kriz varolan teorik cercevelerin guclendirilip/muhafaza edilmesine olanak saglayacagi gibi, kavramsal duzenegin donusturulmesi ihtimalini de icinde tasiyor. Kriz ortami guc iliskilerinin ve dolayisiyla iktidar iliskilerini daha da belirginlestirir. Kriz ve iktidar arasindaki bu iliski elestirel analizlerin hem dolasima girmesini zorunlu hale getirirken, hem de bir dizi mudahale ile engellenir. Elinizdeki calisma, bu olumsuzlugu asmak uzere, egemen analizlere karsi bu topraklarda tarihsel bir gecmisi olan elestirel dusunurleri bir araya getirme cabasinin urunudur."